Para Kazanmak Yerine Gazete Satmak

Para Kazanmak Yerine

Gazete Satmak

Sıcak yaz günleri gazete okurlarının azaldığı bir dönemdir. Bu aylarda tirajlar düşer yazlığa gidenlere gazete ulaştırmak zorlaştığı için yapılacak hiç bir şeyin olmadığı kural olarak benimsenir. Eldeki rakamlara göre ; şu günlerde aylık toplam tiraj iki buçuk milyonun altına inmiş, birkaç hafta daha düşüşün  sürmesinden endişe ediliyor.

Gazetelerin kuponlarda doldurulması saygınlıklarını büyük ölçüde sarstı. Bunu yazıişlerini yönetenler de biliyor ama tiraj düşüklüğü olur endişesi içinde yayıncılık yapmaktan çok pazarlamacılığa özen gösteriyorlar.

Hafta içinde biz de gazeteleri inceledik. Hepsinde Ankara kaynaklı siyasi haberler manşetleri dolduruyordu.

Geçmişe dönersek basınımızı kemiren en büyük olayın muhteva olduğunu görürüz. Eskiden gazete satılırdı, müvezziler veya bayiler vardı.

Bu yozlaşmanın başladığı yıllar çok gerilerde değildir. Eskiden promosyon bu ölçüler içinde yapılmazdı. Ancak 1960’lı yıllardan sonra Anadolu’yu keşfeden İstanbul gazeteleri büyük yatırımlara kalkışınca, bazı finansman zorlukları yaşamaya başladılar.

İşte bu günlerde okur sağlamak için hediye vermek yolu da bulundu, önceleri kültür ağırlıklı hediyeler veriliyor veya orta tahsilli insanlara diplomalar dağıtılıyordu, sonraları otuz kırk kupona ev vermek benzer promosyon yollarını uygulayan bankalarla rekabet etmek fikri güç kazandı.

Söylenenler doğru ise şimdi iki yüz bin civarında promosyon okuru var. Hediyeye göre gazete değiştiriyor. Bir tarihlerde bunun sayısı kırk binlerde idi . Demek artıyor İki buçuk milyonluk okurun, iki yüz bin kadarı da piyango okuru.

Bu gelişmeyi önlemek gerektiğinde Türk basını hemfikir. Yapılacak ilk işin promosyonsuz yani kuponsuz gazete çıkarmak olduğunda da ittifak var ama kimse buna cesaret edemiyor.

Para kazanmak yerine gazete satmayı öğrendiğimiz gün mesleğimizdeki bunalım da sona erecektir.

14 TEMMUZ 1992