Gazeteler arasındaki
rekabet büyüyor. Önce sayfa sayıları artırıldı, sonra ekler çıkartıldı, yakın
günlerde de televizyon ekranlarında tartışmalar başlatıldı.
Aslında bir tanıma göre
gazete günün olaylarının beyaz kağıtlara yazılarak okura sunulmasından ibarettir
veya gazete haber demektir.
İletişimin artmasıyla birlikte sayfalar gazetelere
yetmez oldu. Güçlü yayın kuruluşları önce sayfa sayılarını artırdılar, bazıları
değişik saatlerde baskılar yaptı.
Reklam haber dengesine önem verenler sayfa sayılarını
artırdılar. Otuz, kırk sayfa çıkanlar oldu. Bol sayfalar yeni teknolojilere
gereksinim yarattı, bazı gazeteler bütün halinde çıkarken bazıları özel
bölümler açtı.
Gazetelerin reklam ve muhteva yönünden güçlenmesi
sonucu ekler gündeme geldi. Önce hafta sonlarında özel ekler verildi. Magazin
ağırlıklı bu ekler, başlangıçta ilave gazete satışı da sağladı.
Reklam ajanslarının eklere ilgi göstermemesini izah
etmek oldukça güçtür. Ancak bu olgu bize özgü değildir. Batı ülkelerinde de
benzerlik vardır.
Gazetelerin ekler vermesi dergicilik alanında bunalım
yaratmış, bu yüzden bazı Avrupa ülkelerinde yıllardır tiraj rekorları kıran
dergiler birer ikişer kapanmaya başlamıştır.
Gazetelerin temel girdisi satış ve reklamdan
sağlanmaktadır. Sayfa sayılarının artışı gazetelerde sütun santimetre kare
olarak ilan miktarını artırırken reklam gelirlerini aynı oranda
yükseltmemiştir.
Bu çok tehlikeli bir gelişmedir. Öncelikle afişe fiyatlarla
reklam verenler aldatıldıklarına inanmaya inanmaya başlamışlardır, reklam
ajanslarının komisyonları düşmeye başlamış, reklam pazarlaması için
çalıştırılan personnel mali yükümlülüğü artırmıştır.
Okurun her istediğini karşılamak elbette güzeldir, yeter ki ; bunun ekonomisi olsun, aksi takdirde reklam sayfaları artarken, gelirler yeterince artmayacak ve gazete üretimi pahalı, satışı ucuz bir mal haline gelecektir.
20
Ekim 1992