Gazetecilik Sihirli Bir İş Ama
Gazeteci Sihirbaz mı?
Bizim mesleğimiz kollektif çalışma ister, bir
muhabirin günler boyu çalışıp çıkardığı bir haberin yazılışı kadar, verilişi de
önemlidir, hele başlığı çok daha önemlidir. Sıradan bir sekreterin sansasyon
merakı yüzünden herşey altüst olabilir. Çünkü gazeteler fikir ve haberlerin
taşındığı bir araca benzer. Boş sayfalara yerleştirilen haberler ve yazılar
öylesine sergilenmelidir ki; ne okur rahatsızlık duymalı ne de olaylar
çarpıtılmalıdır. Hatta başlıkların ölçüsü yani kaç sütuna, hangi boy hurufatla
verilmesi bile tartışılmalıdır. Bir tarihlerde her haberi sekiz sütuna veren
gazeteciler moda olmuştu.
Gazete düzeni sadece bir sayfanın tanziminden
ibaret değildir, haberin yayılışı kadar reklamların yerleştirilmesi de özel
beceri ister, bu sebeple sayfa çizenler önemli kişilerdir ancak onları bir
ressam olarak görmek yanlıştır. Çünkü onlar görselliğe ağırlık tanır,
duygusallık ön planda yer alır, buna karşılık sayfa çizerleri iyi birer
grafiker olmalıdır. Gazete sayfalarının genelde ömrü bir günlüktür. Yaptığınız
eser bir gün, hatta birkaç saat içinde gücünü yitirebilir. Ülkemizde çok satmak
uğruna herşey geçerli sayıldığı için yanlış atılmış bir başlık veya abartılmış,
hatta yalan bir haber fazla önemsenmiyor, ancak bunun doğru olmadığı kısa
sürede anlaşılıyor.
Gazetecilik sihirli bir iştir ama sihirbazlık
değildir.
İyi gazetecilerin genelde tecrübeli kişiler olduğu
bu yüzden doğru bir görüştür. Deneyimli gazeteciler ne yanlış tahminlerde
bulunur ne de yalan haber yazarlar, hatta haberi yazarken kimseyi güç durumda
bırakmamaya da özen gösterirler.
Küçük görünen bu ayrıntılara olabildiğince önem
verilmesi bir meslek kuralıdır.
25 Mayıs 1993