Gazetecilik Bir Takım İşidir
İnsanların medyada yer almak gibi bir zaafı vardır,
öyle olduğu için olur olmaz zamanlarda umut etmediğiniz kişilerle karşı karşıya
gelir, onları tanıma fırsatını elde edersiniz. Bu konuda aşırı istekli
olanlardan bir bölümü son zamanlarda bir yayın organı sahibi olmayı
arzuladıklarından bizim dünyamıza hiç tanımadığımız kişiler katıldı.
Bir gazete pazara sunulan herhangi bir maldan
farksızdır. Alıcısı olduğu sürece müşteri bulacaktır. Önemli olan üretilen
malın ilgi toplamasıdır. Çünkü haberler her gazeteye gelmekte olaylar genelde
tüm yayın organları tarafından izlenmektedir. Aradaki farklılık sadece
yazı işleri müdürlerinin gücünden veya dünya anlayışından kaynaklanmaktadır.
Gazetelerde yazı işleri müdürleri kadar haber
müdürlerinin de rolü vardır. Sıradan bir insanı veya sadece deneyimli bir
insanı haber müdürü yapamazsınız.
Yazı işleri ile idare arasındaki uyum da çok
önemlidir. İdarenin gücü yazı işleri kadrosunu asla ezmemelidir. İdari kadrolar
genelde hizmet sunacak kişilerdir. Bu hizmeti yazı işlerine yaparlar ama aslında
hizmet sunulan okurdur. Nitekim bu konuda reklam müdürlüğü çok önemlidir.
Gazetenin geliri buradan sağlanır. Reklam müdürleri yazı işlerinin baskısı
altında nefes alacak kadar güçlü olmalıdır, aksi olur yazı işleri reklam baskısı
altında ezilirse ; o gazetenin okur
bulması zorlaşır.
Gazetenin genel müdürü herşeyden sorumludur,
mürekkepten, personele ödenecek ücrete kadar her konuda karar alacak kişi
olduğu gibi çalışanlarla patron arasındaki işbirliğini sağlayacak insandır.
Bir başka önemli husus ta dağıtımdır. Bir gazeteyi
gazeteciler çıkarır ama bayiler satar.Sıradan bir gazete müveziinin beğenmediği
gazeteyi satması düşünülemez.
Geçtiğimiz yıllarda defalarca yaşadık. Son on yıl
içinde başarılı Günaydın’dan, Güneş’e varana kadar dev gibi büyük gazetelerin
nasıl yok olup gittiğine tanık olduk. Bunlar her seferinde büyük hatalar
yapmaktan kurtulamadı.
23 Eylül 1993