Gazetecinin
Dostluğunu Kazanmak
Gazeteciliğin, olayı abartmaktan çok bilgi aktarmak olduğunu hala
öğrenememiş olanlar klasik anlamda sağa sola sataşarak ve bazen de efelenerek
yayıncılık yapmayı sürdürüyorlar. Her gün yeni bir kabadayılık örneği verilerek
toplumu heyecanlandıranlar akılları sıra kamuoyu oluşturmaya devam ediyorlar.
Gazeteciliğin bir moral mesleği olduğu ve paradan daha çok itibarın
önemli olduğunu unutanlar geçtiğimiz son on yıl içinde pahalı hediye almaktan
kaçınmadıkları gibi muteber konuk olarak özel davetlere katıldıkları bir yana
bazıları da aracılık yapmakta ve çağın kurallarına uygun şekilde ekonomilerini
güçlendirmekteydiler.
Bir kişi veya kurum neden gazeteciye ücret öder diye sormak gereğini
duyuyoruz, bu ya kişinin tanıtımını yapmak veya kurumun pr'ını yapmak olabilir, bilinen veya
öğrenilen bazı bilgilerin saklanmasına yönelik kazanç haline dönüştürülebilir.
İkinci yol tehlikeli olanıdır. Halkın bilgilendirilmesi ve kamuoyunun yanlış
güçlendirilmesi haline dönüştüğü için sakıncalıdır, yaratacağı bunalımı ilerde
önlemek şansı da olmayabilir. Buna karşılık kişinin veya kurumun tanıtımı için
alınan paraları artık bir hizmet bedeli olarak kabul edenler hayli fazladır.
Hakimlerin avukatlık yapamayacağını , yani iki görevi bir arada
sürdürmenin mümkün olamayacağını bilmekle gazetecinin bir grubun adamı olmak
arasında fazla fark yoktur. Eskiden gazete sahipleri bu konularda çok hassastı,
tartışmalı bir haberde muhabirin cezalandırılması veya işten çıkarılması
gerekirdi.
Gazetecinin dostluğunu kazanmak güç, ona para vermek zor olmalıdır. Aksi
takdirde gazetecinin kamuoyu sözcüsü olması düşünülemez. Bu gerçeği
öğrenemeyenlerin yükselen değerlerden söz etmesi gülünçlükten öte bir şey
değildir.
İğneyi kendine batırmasını bilmediğimiz sürece gazetecilik tartışılır
olmaya devam edilecektir. Ancak bu arada özelliğini kaybetmeye yönelmiş basın
dünyamızın yine de önemli bir fonksiyonu bilerek veya bilmeyerek yerine
getirdiğini de söylemek hakşinaslık olacaktır.
Gazetecilik gazete sahipliğini karıştırdığımız sürece gazetecilerin
ücretli memur haline gelmesinden rahatsızlık duymayacak bir yapı oluştuğu için
kimse 29 gazeteciyle meşgul değildir. Halbuki bu arada onları da tanımak
görevimizdir.
24 Ağustos 1993